Kira ilişkileri, her iki taraf için de hukuki güvence gerektiren önemli bir sözleşme türüdür. Ancak bazı durumlarda, ev sahipleri kiracılarından taşınmazı tahliye etmelerini talep edebilir. Tahliye taleplerinin yasalara uygun olması ve doğru prosedürlerle gerçekleştirilmesi büyük önem taşır. Kiracının kiralanandan tahliyesi önemli bir çok prosedürü olan bir konudur.
Türk Borçlar Kanunu, kiracının tahliyesi için geçerli sebepleri detaylı şekilde düzenlemiştir. Bu düzenlemeler, hem ev sahiplerinin haklarını korurken hem de kiracıların mağduriyet yaşamasını önlemeyi amaçlar. Ancak birçok ev sahibi ve kiracı, tahliye süreçlerinde hangi adımları atması gerektiğini bilmediği için ciddi zorluklarla karşılaşmaktadır.
Bu yazıda, kiracının tahliyesi için geçerli olan yasal sebepler ve süreçleri adım adım açıklıyoruz. Tahliye sebeplerine hakim olarak, karşılaşabileceğiniz hukuki durumlara hazırlıklı olabilirsiniz.
Ev sahiplerinin kiracılarını tahliye etmek istemesi durumunda, Türk Borçlar Kanunu’nda belirtilen yasal şartları yerine getirmesi gerekir. Kiracının tahliye edilmesi için geçerli sebepler, hem kira sözleşmesinin türüne hem de kiracı ve ev sahibinin yükümlülüklerine dayanır. İşte kiracının tahliyesi için yasal sebepler:
1. Kira Ödenmemesi
Kira ödenmemesi, tahliye nedenlerinin en yaygın olanıdır. Ev sahibi, kiracıdan ödenmeyen kiralar nedeniyle tahliye talebinde bulunabilir.
- Kiracıya, noter aracılığıyla veya yazılı olarak ihtarname gönderilmelidir.
- Kiracının ihtara rağmen kira borcunu ödememesi halinde, tahliye davası açma hakkı doğar.
- Ev sahipleri için kira ödenmemesi durumunda tahliye süreci oldukça hassastır. Hukuki destek almak bu süreçte önemlidir.
Kira bedelinin düzenli olarak ödenmemesi, Türk Borçlar Kanunu kapsamında kiracının tahliyesi için en sık başvurulan nedenlerden biridir. Ev sahibi, kiracının kira bedelini ödemediği durumlarda belirli prosedürleri izleyerek tahliye talebinde bulunabilir. Ancak bu sürecin yasal çerçevede ilerlemesi ve tarafların haklarının korunması için dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar vardır.
Kira Ödememe Durumunda Ev Sahibi Ne Yapmalı?
- Ödeme İhtarı Gönderme Zorunluluğu:
Ev sahibi, kiracıdan ödenmeyen kira bedelini talep etmek için yazılı bir ödeme ihtarı göndermelidir. Bu ihtar:- Noter aracılığıyla gönderilebilir.
- Taahhütlü mektupla ya da elden teslimle yazılı şekilde yapılabilir (elden teslimde, imza alınması şarttır).
- İhtarname, kiracıya kira borcunu ödemesi için genellikle 30 günlük bir süre tanır.
- İhtarname Gönderildikten Sonraki Süreç:
Kiracı, verilen süre içerisinde kira borcunu ödemezse, ev sahibinin tahliye davası açma hakkı doğar. Ayrıca, ödeme yapılmaması durumunda kira alacağı için icra takibi başlatılabilir. - Yasal Tahliye Sebebi Oluşturma:
Türk Borçlar Kanunu’na göre, kiracının bir kira yılı içinde:- İki veya daha fazla kira bedelini zamanında ödememesi, ev sahibine tahliye davası açma hakkı tanır.
- Not: Tahliye talebi için, ödenmeyen kira borçlarının belgelerle ispatlanması gereklidir.
Ev Sahipleri İçin Önemli İpuçları:
- Kira bedelinin ödenmediği durumlarda doğrudan tahliye talep etmek yerine, önce yasal prosedürleri eksiksiz uygulamak gerekir.
- İhtarnamenin doğru gönderilmesi ve sürelerin kanuna uygun şekilde belirlenmesi önemlidir.
- Profesyonel hukuki destek almak, süreçteki olası hataların önüne geçer.
Kiracı Açısından Durum:
Kiracı, ihtarname aldıktan sonra kira borcunu ödediği takdirde, tahliye talebi geçersiz hale gelir. Ancak, ödenmeyen kiralar için faizle birlikte ödeme yapma zorunluluğu vardır.
Kira ödenmemesi, ev sahipleri için tahliye talebinde bulunmanın en sık kullanılan sebeplerinden biridir. Ancak bu süreçte yasal gerekliliklerin doğru şekilde yerine getirilmesi hem ev sahibinin hem de kiracının haklarını korur. Bu gibi durumlarda hukuki bir danışmanlık almak, süreci hızlandırır ve güvenli hale getirir.
2. Ev Sahibinin İhtiyaç Sebebiyle Kiralananı Tahliye Hakkı
Ev sahibinin, kendisi veya birinci dereceden yakınlarının konuta ihtiyaç duyması, Türk Borçlar Kanunu’na göre kiracıyı tahliye etmek için geçerli bir sebeptir. Ancak bu sürecin yasal olarak ilerleyebilmesi için belirli koşulların yerine getirilmesi gereklidir. İhtiyaç sebebiyle tahliye, hem ev sahibinin hem de kiracının haklarını koruyacak şekilde düzenlenmiştir.
Ev Sahibi Hangi Durumlarda Tahliye Talep Edebilir?
Ev sahibi, aşağıdaki durumlarda ihtiyaç gerekçesiyle kiracıyı tahliye edebilir:
- Kendisi İçin Kullanım: Ev sahibi, taşınmazı kendisi için kullanmak istiyorsa.
- Aile Fertleri İçin Kullanım: Ev sahibinin eşi, çocukları, anne-babası gibi birinci derece yakınları konuta ihtiyaç duyuyorsa.
- Profesyonel veya Ticari İhtiyaç: İş yeri olarak kullanılacak bir taşınmazda, ev sahibinin veya ailesinin ticari faaliyette bulunması gerekiyorsa.
İhtiyacın Samimi ve Gerçek Olması
Ev sahibinin ihtiyaç gerekçesiyle tahliye talep edebilmesi için ihtiyacın samimi ve gerçek olması gerekmektedir. Mahkeme, ihtiyaç iddiasını değerlendirirken şu hususları dikkate alır:
- İhtiyacın kötü niyetli olmadığına dair somut kanıtlar.
- Ev sahibinin ekonomik veya sosyal durumu.
- Ev sahibinin başka bir konutunun olup olmadığı.
Örneğin, ev sahibinin aynı bölgede başka bir taşınmazının bulunması, ihtiyaç iddiasının samimiyetini zedeleyebilir.
Tahliye Talebi İçin İzlenecek Süreç
- Kira Sözleşmesinin Sona Ermesi:
- Ev sahibi, ihtiyaç sebebiyle tahliye talebini, kira sözleşmesinin bitiminden itibaren 1 ay içinde mahkemeye başvurarak yapmalıdır. Ancak TBK md. 353 gereği dava açma süresi dahil olmak üzere kira dönemi içerisinde ihtar çekilmesi halinde dava açma süresi 1 ay ile sınırlı olmayacak ve kira dönemin sonuna kadar uzayacaktır. (Detaylı açıklama için Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/2787 E, 2017/3690 K ve 23/03/2017 tarih)
- Eğer kira sözleşmesi belirsiz süreliyse, fesih bildirimi yapıldıktan sonra yasal süre beklenir.
- Tahliye Davasının Açılması:
- Ev sahibi, mahkemeye ihtiyaç gerekçesini ispatlayan belgelerle birlikte başvurmalıdır.
- Mahkemeye sunulabilecek belgeler:
- Nüfus kayıt örneği (ihtiyacın aile fertleri için olduğunu kanıtlamak adına),
- Tapu kayıtları,
- Taşınmazın kullanımına dair diğer belgeler.
- Karar ve Uygulama:
- Mahkeme, ihtiyaç gerekçesini kabul ederse kiracının tahliyesine karar verir. Tahliye kararı, kesinleştikten sonra icra müdürlüğü aracılığıyla uygulanır.
İhtiyaç Gerekçesiyle Tahliyeden Sonra Dikkat Edilmesi Gerekenler
- 3 Yıl Süreyle Kiraya Verememe Yasağı: Türk Borçlar Kanunu’nun 355. maddesine göre, ihtiyaç sebebiyle tahliye edilen bir taşınmaz, haklı bir sebep olmaksızın üç yıl içinde başkasına kiralanırsa, eski kiracı uğradığı zararın tazminini talep edebilir. Bu tazminat, kiracının taşınma masrafları, yeni taşınmazdaki daha yüksek kira bedeli gibi somut zararlarını kapsar. Ayrıca, ev sahibinin kötü niyetli hareket ettiği ispatlanırsa, mahkeme ek tazminata hükmedebilir. Uygulamada, bu tazminat miktarı genellikle eski taşınmazın 1 yıllık kira bedeline kadar olabilmekte ve mahkeme tarafından zararın boyutuna göre belirlenmektedir.
- Ev sahibinin taşınmazı kullanmaması durumunda kötü niyet iddiasıyla yasal yaptırımlar gündeme gelebilir.
Ev sahibinin ihtiyaç sebebiyle tahliye talebi, kanunlarla düzenlenmiş yasal bir haktır. Ancak bu süreçte mahkemeye sunulacak belgeler, sürelerin doğru kullanılması ve hukuki prosedürlere uyulması oldukça önemlidir. Hem ev sahibi hem de kiracı, yasal haklarını korumak adına süreci dikkatle takip etmelidir. Eğer ihtiyaç nedeniyle tahliye davaları hakkında daha detaylı bilgi almak isterseniz, bu konuyu kapsamlı olarak ele aldığımız “İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Davaları: Şartlar ve Süreç” başlıklı yazımıza atabilirsiniz.
3. Kiracının Tahliye Taahhüdü
Kiracının, kiralanan taşınmazı belirli bir tarihte boşaltacağına dair yazılı bir taahhüt vermesi, Türk Borçlar Kanunu’na göre tahliye için geçerli bir sebep oluşturur. Ancak bu taahhüdün hukuken geçerli olabilmesi ve tahliye sürecinde bir sorunla karşılaşılmaması için belirli şartların sağlanması gereklidir. Tahliye taahhüdü, kiraya veren açısından taşınmazın kullanım hakkını geri almak için önemli bir hukuki dayanak sağlar.
Tahliye Taahhüdünün Geçerlilik Şartları
- Yazılı Olması:
Tahliye taahhüdü, mutlaka yazılı olarak yapılmalıdır. Sözlü olarak verilen taahhütler hukuken geçerli değildir. - Kiracı Tarafından İmzalanması:
Taahhütname, bizzat kiracı tarafından imzalanmalıdır. Eğer kiracı bir şirketse, yetkili kişinin imzası gereklidir. - Kiracının Hür İradesiyle Verilmiş Olması:
Taahhüt, kiracının herhangi bir baskı veya zorlama olmadan, kendi hür iradesiyle verilmelidir. Aksi halde, kiracı bu taahhüdün iptali için dava açabilir. - Taahhüdün Kira Sözleşmesinden Sonra Alınması:
Tahliye taahhüdü, kira sözleşmesi imzalandıktan sonra verilmelidir. Kira sözleşmesi ile aynı anda alınan taahhütler genellikle geçersiz kabul edilir. - Belirli Bir Tarih İçermesi:
Taahhütname, kiracının taşınmazı boşaltacağı kesin bir tarihi içermelidir. Tarih belirtilmemişse, taahhütname hukuken sorun yaratabilir.
Kiracının Hakları
- Kiracı, tahliye taahhüdünü baskı altında verdiğini veya hür iradesi dışında düzenlendiğini iddia ederek mahkemede iptal talebinde bulunabilir. Bu durumda, mahkeme süreçteki koşulları detaylı bir şekilde inceleyecektir.
4. Gereksinim, Yeniden İnşa ve İmar Sebebiyle Tahliye
Türk Borçlar Kanunu, ev sahiplerinin taşınmazı yeniden inşa etmek, imar faaliyetinde bulunmak veya taşınmazın esaslı bir tadilata ihtiyaç duyması halinde kiracıyı tahliye etme hakkını tanımaktadır. Ancak bu hak, belirli koşullara ve yasal prosedürlere bağlıdır. Bu bölümde, gereksinim, yeniden inşa ve imar sebebiyle tahliye konusundaki detayları ele alıyoruz.
Hangi Durumlar Tahliye İçin Geçerlidir?
Ev sahibi aşağıdaki durumlarda tahliye talebinde bulunabilir:
- Esaslı Onarım veya Tadilat:
- Taşınmazın kullanılamaz hale gelmesi ya da kapsamlı bir tadilata ihtiyaç duyması.
- Bu tadilat veya onarım sırasında kiralananın kullanılması mümkün değilse.
- Yeniden İnşa veya İmar:
- Taşınmazın tamamen yeniden inşa edilmesi gerekiyorsa.
- İmar planı kapsamında taşınmazın yıkılması ve yeniden yapılması gerekiyorsa.
- Yeniden Kullanım Gereksinimi:
- Ev sahibinin taşınmazı daha farklı bir amaç için kullanmayı planlaması (örneğin, konut yerine iş yeri olarak kullanılması).
Tahliye Sürecinde İzlenmesi Gereken Adımlar
- Gereksinimin Gerçek ve Samimi Olması:
- Ev sahibinin onarım, yeniden inşa veya imar ihtiyacı gerçek ve samimi olmalıdır.
- Bu durum belgelerle (imar planı, tadilat projesi, yapı izni vb.) ispatlanmalıdır.
- Kira Sözleşmesinin Bitimi:
- Tahliye talebi, kira sözleşmesi süresinin bitiminden itibaren 1 ay içinde yapılmalıdır.
- Eğer kira sözleşmesi belirsiz süreliyse, fesih bildirimi sonrası yasal süreler dikkate alınmalıdır.
- Mahkeme Başvurusu:
- Ev sahibi, ihtiyaç gerekçelerini ispatlayan belgelerle birlikte mahkemeye tahliye davası açmalıdır.
- Mahkeme sürecinde, tadilat, onarım veya yeniden inşa ihtiyacını destekleyen teknik raporlar, belgeler ve izinler sunulmalıdır.
- Tahliye ve Uygulama:
- Mahkeme tahliye kararı verdikten sonra, taşınmazın tahliyesi icra yoluyla sağlanabilir.
Tahliye Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Eski Kiracıya Teklif Yükümlülüğü:
- Taşınmaz yeniden inşa edildikten sonra, ev sahibi taşınmazı eski kiracıya teklif etmek zorundadır.
- Eğer bu teklif yapılmazsa, eski kiracı tazminat talebinde bulunabilir.
- Haklı Sebep Olmaksızın Kullanılmaması:
- Ev sahibi, tahliye gerekçesiyle taşınmazı başka amaçlarla kullanırsa, eski kiracıya karşı tazminat yükümlülüğü doğar.
Tazminat ve Yaptırımlar
- Eski Kiracının Hakları:
- Tahliye sonrası taşınmazın haklı sebep olmadan başkasına kiralanması veya kullanılması durumunda, eski kiracı taşınmazın 1 yıllık kira bedeline kadar tazminat talep edebilir.
- Ayrıca taşınma masraflarını ve uğradığı diğer zararları talep edebilir.
- 3 Yıl Kiraya Vermeme Yasağı:
- Ev sahibi, tahliyeden sonra taşınmazı 3 yıl boyunca başka birine kiralayamaz. Bu yasağın ihlali halinde eski kiracı tazminat davası açabilir.
Gereksinim, yeniden inşa ve imar nedeniyle tahliye, hem ev sahipleri hem de kiracılar için hukuki prosedürlere dikkat edilmesini gerektiren bir süreçtir. Ev sahipleri, ihtiyaçlarını doğru belgelerle ispatlamalı, kiracılar ise haklarını korumak için süreci yakından takip etmelidir. Bu tür durumlarda profesyonel hukuki destek almak, taraflar için büyük kolaylık sağlayacaktır
5. 10 Yıllık Kira Uzama Süresinin Dolması Sebebiyle Tahliye
Türk Borçlar Kanunu, kira sözleşmelerinin süresinin bitiminden sonra otomatik olarak yenilenmesini düzenler. Ancak, 10 yıllık uzama süresi dolduktan sonra, kiraya verenin sözleşmeyi sona erdirme ve tahliye talebinde bulunma hakkı bulunmaktadır. Bu düzenleme, ev sahibinin uzun süreli kiracılarla sözleşmeyi sona erdirerek taşınmaz üzerindeki kullanım hakkını özgürleştirmesi için hukuki bir imkân tanır.
10 Yıllık Uzama Süresi Nedir?
- Belirli Süreli Kira Sözleşmeleri: İlk sözleşme süresinin sona ermesinden itibaren, sözleşme her yıl aynı şartlarla otomatik olarak yenilenir.
- 10 Yılın Hesaplanması: Kira sözleşmesinin başladığı tarihten itibaren geçen 10 yıllık uzama süresi, ev sahibine tahliye talebi için yasal hak tanır.
- Örneğin: 1 Ocak 2010’da başlayan bir kira sözleşmesi, 31 Aralık 2010’da sona erer. Eğer kiracı kalmaya devam etmişse, her yıl sözleşme otomatik yenilenir ve 10 yıllık uzama süresi 31 Aralık 2020’de sona erer.
Tahliye Talebi İçin Şartlar
- En Az 3 Ay Önceden Bildirim:
- Kiraya veren, 10 yıllık uzama süresinin sonunda kira sözleşmesini sona erdirmek için kiracıya yazılı bildirim yapmalıdır.
- Bu bildirim, noter aracılığıyla ya da taahhütlü mektupla yapılabilir.
- Yasal Sürelerin Dikkate Alınması:
- Bildirim, kira sözleşmesinin sona erme tarihinden en az 3 ay önce kiracıya ulaştırılmalıdır. Aksi halde tahliye talebi geçersiz sayılabilir.
- Haklı Sebep Aranmaması:
- Ev sahibi, 10 yıllık uzama süresi dolduğunda, tahliye talep etmek için ayrıca bir haklı sebep göstermek zorunda değildir. Bu düzenleme, ev sahibine kolaylık sağlar.
10 yıllık uzama süresinin dolması, ev sahiplerine kiracıdan taşınmazın tahliyesini talep etme hakkı tanır. Ancak bu hakkın kullanılabilmesi için sürelere ve bildirim prosedürlerine dikkat edilmesi gerekir. Her iki tarafın da yasal haklarını koruyabilmesi için süreci dikkatle takip etmesi ve gerektiğinde hukuki destek alması önemlidir.
6. Yeni Malikin Gereksinimi Sebebiyle Tahliye
Bir taşınmazın el değiştirmesi durumunda, yeni malik, taşınmazı kendisi veya birinci dereceden yakınları için kullanma gereksinimi olduğunda kiracının tahliyesini talep edebilir. Ancak, bu süreç belirli yasal prosedürlere tabidir ve her iki tarafın da haklarının korunması için dikkatle yürütülmelidir. Türk Borçlar Kanunu Madde 351, yeni maliklerin bu hakkını düzenler.
Yeni Malikin Tahliye Talebi İçin Şartlar
- Taşınmazın Yeni Malik Tarafından Edinilmesi:
- Kiralanan taşınmazın mülkiyetinin el değiştirmesi (satın alma, miras, bağış vb. yoluyla) gerekir.
- Yazılı Bildirim:
- Yeni malik, taşınmazı edinmesinden itibaren 1 ay içinde kiracıya yazılı olarak tahliye bildiriminde bulunmalıdır.
- Bu bildirim noter aracılığıyla ya da taahhütlü mektupla yapılmalıdır.
- Gerçek ve Samimi Bir Gereksinim:
- Yeni malikin kendisi, eşi, çocukları, anne-babası veya kanunen bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için taşınmazı kullanma ihtiyacı olmalıdır.
- Bu gereksinim kötü niyetli olmamalı ve mahkemeye somut delillerle ispatlanmalıdır (örneğin, ikametgah değişikliği planları, mevcut konut yetersizliği vb.).
- 6 Aylık Süre:
- Yeni malik, taşınmazın mülkiyetini devralmasından itibaren 6 ay sonra tahliye davası açabilir. Bu süre, kiracının taşınma için yeterli süreye sahip olmasını sağlamak amacıyla düzenlenmiştir.
Tahliye Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
- 3 Yıl Kiraya Vermeme Şartı:
Yeni malik, tahliye edilen taşınmazı 3 yıl boyunca başka bir kiracıya kiralayamaz. Aksi halde, eski kiracıya karşı tazminat ödeme yükümlülüğü doğabilir. - Eski Kiracıya Teklif:
Eğer taşınmaz yeniden kiraya verilecekse, yeni malik öncelikli olarak eski kiracıya teklif yapmak zorundadır. Bu teklif yapılmazsa, eski kiracı mahkemeye başvurarak tazminat talep edebilir.
Ev Sahibi İçin Önemli Noktalar
- Gereksinimin Belgelenmesi:
Yeni malikin gereksiniminin gerçek ve samimi olduğunu gösteren belgelerin hazırlanması önemlidir. - Örneğin, mevcut ikametgahın yetersizliğine dair raporlar, taşınmazın iş yeri olarak kullanılacağına dair planlar vb.
- Hukuki Sürelerin Takibi:
1 aylık bildirim süresi ve 6 aylık bekleme süresi gibi yasal süreler titizlikle takip edilmelidir. Sürelerin kaçırılması, tahliye talebini geçersiz kılabilir.
7. Kiracı ve Eşinin Aynı İlçe Sınırlarında Konutunun Bulunması Sebebiyle Tahliye
Türk Borçlar Kanunu, kiracının veya eşinin aynı ilçe sınırları içinde başka bir konutunun bulunması durumunda, ev sahibine taşınmazın tahliyesini talep etme hakkı tanır. Bu düzenleme, ev sahibinin taşınmazı asıl ihtiyaç sahiplerine kiralama hakkını korumayı amaçlar. Ancak bu tahliye talebinin haklı ve geçerli olması için belirli şartların yerine getirilmesi gerekmektedir.
Tahliye İçin Şartlar
- Başka Konutun Oturmaya Elverişli Olması:
- Kiracının veya eşinin aynı ilçe sınırları içinde oturmaya uygun, kullanılabilir bir konutunun bulunması gereklidir.
- Söz konusu konut, yaşanamayacak durumda ise (örneğin, harabe ya da kullanılamaz durumda), tahliye talebi kabul edilmez.
- Konumun İlçe Sınırlarında Olması:
- Kiracıya ait diğer konutun, kiralanan taşınmazla aynı ilçe sınırları içinde bulunması gerekir. Farklı ilçelerde bulunan konutlar, tahliye sebebi olarak kullanılamaz.
- Mülkiyetin Kanıtlanması:
- Kiracının veya eşinin başka bir konuta sahip olduğu, tapu kaydı veya ilgili resmi belgelerle kanıtlanmalıdır. Sadece iddialarla tahliye talebi kabul edilmez.
- Ev Sahibinin İhtiyaç İddiası Olmaksızın:
- Ev sahibi, bu durumda tahliye talebi için kendisinin taşınmaza ihtiyaç duyduğunu kanıtlamak zorunda değildir. Ancak diğer konutun varlığı yasal prosedürle kanıtlanmalıdır.
Kiracı ve eşinin aynı ilçe sınırlarında oturmaya elverişli başka bir konuta sahip olması, ev sahibi için tahliye talebinde bulunma hakkı doğurur. Ancak bu süreçte kanıtların eksiksiz sunulması ve prosedürlere uygun hareket edilmesi gerekir. Ev sahipleri ve kiracılar, bu süreçte yasal haklarını korumak için hukuki destek almalıdır.
8. Özenle Kullanma ve Komşulara Saygı Gösterme Borcu Sebebiyle Tahliye
Kiracılar, kira sözleşmesi kapsamında kiralanan taşınmazı özenle kullanmak ve komşulara saygı göstermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, Türk Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerinde düzenlenmiştir ve ihlal edilmesi durumunda ev sahibine tahliye talep etme hakkı doğabilir. Kiracının bu yükümlülükleri yerine getirmemesi, hem taşınmaza zarar vermesine hem de komşuların şikâyetlerine yol açabilir.
Neden Bizi Tercih Etmelisiniz?
- Hızlı ve Etkili Çözümler Sunuyoruz:
İlamsız tahliye takibi gibi pratik yöntemlerle kiracı sorunlarınızı hızlıca çözerek, taşınmazınızı tekrar kullanıma hazır hale getiriyoruz. Hukuki süreçlerde zamanın ne kadar değerli olduğunu biliyor ve buna göre hareket ediyoruz. - Deneyim ve Uzmanlık:
Kira hukuku ve icra hukuku alanında yıllara dayanan deneyimimizle, her adımda profesyonel destek sağlıyoruz. Sözleşmelerin detaylarından icra müdürlüğü işlemlerine kadar sürecin tüm aşamalarında uzman yaklaşım sunuyoruz. - Size Özel Çözümler:
Her müvekkilin durumu farklıdır. Bu nedenle, sizin ihtiyaçlarınıza ve hedeflerinize uygun bireyselleştirilmiş hukuki stratejiler geliştiriyoruz. - Sürecin Tüm Aşamalarında Yanınızdayız:
İhtarname hazırlama, icra takibi başlatma ve tahliye işlemleri gibi tüm süreçlerde yanınızda olup, her aşamayı sizin adınıza takip ediyoruz. Gerektiğinde mahkeme sürecine geçişte de profesyonel destek sağlıyoruz. - Şeffaf İletişim ve Ulaşılabilirlik:
Her adımı sizinle paylaşarak süreci şeffaf bir şekilde yönetiyoruz. Her zaman sorularınıza açık ve anlaşılır yanıtlar veriyor, sizden gelen geri bildirimleri dikkate alıyoruz. - Ankara Merkezli Avantajlar:
Ankara’da bulunan ofisimiz, yerel icra müdürlükleri ve mahkemelerle olan güçlü iletişimi sayesinde süreci daha hızlı ve etkili bir şekilde yürütmektedir. - Memnuniyet Odaklı Yaklaşım:
Müvekkillerimizin memnuniyetini her zaman ön planda tutarak, beklentilerinizi karşılamak ve sürecin sonunda en iyi sonuca ulaşmanızı sağlamak için çalışıyoruz.